Mısırda yaşanan katliamlar için, GERGER’den Haykırış

529 Ş4HİT

Yetiştiğimiz kültür ve bizlere öğretilen kardeşlik hukuku, fitne rüzgarlarında savrulurken, umursamızlığın ve kudsi değerlerin yok oluşuna seyirci kaldığımız, günlerden geçiyoruz.Hizmeti facebook’tan, cihadı twitter’dan yapma alışkanlığının benliğimize yerleşmesi ve buna mukabil , erozyona uğrayan temel ahlaki olguların dört bir yanımızı sarması,bizi bu günlere getirdi.

Mısır’da 529 müslümanın,529 babanın,529 kocanın,529 mücahidin idam edilmesi,vicdanları uyandıracak bir tokat,gafleti dağıtacak bir hakikat ve imanı diriltecek bir ruhun, gönül dünyamıza haykırışı iken, duymayı ve görmeyi reddediyoruz.Dünyanın bir takım nurlu bölgelerinde,bu nuru söndürmeye azmeden zulmet taifesine tokat atacak ellerin, alkış tutması,bizden biriymiş gibi kabul görmesi,bizimle aynı yolda yürürken,ihanet perdelerinin arkasında hain senaryolar üretmesi,akan kanlar üzerinden nemalanma faaliyetleri,bizi vicdanımızdan vuran asıl unsurdur.Unutmamak gerekir ki, asıl darbe kardeşlerimizden öte kardeşliğimize yöneliktir.

Kişisel çıkarların bizi her türlü karektere bürümesinden sebep, ortada bir güven kırılması oluştu.Fikir ve dil planında islami, hayat yolunda gayri islami çizgiler ile ahlak tablomuzu çizerken, söylemler ile ameller zıt istikamette çatışırken,sıfatlar ve hakikatler ayrı yollarda seyir ederken, yine aynı senaryonun kurbanları olmaya devam ediyoruz.Tarihin karanlık odalarından geçerek, ilk başladığı nokta olan, Hazreti Adem ile Hazreti Havva validemizin çocuklarından, Kabil’in Habil’e olan husumeti, tarihin akışı içinde katlanarak devam etmiştir.Dünya serüveni, Habil ruhlulara muhalif Kabil zihniyeti de her zaman içinde cem etmiştir.

Bu fikri akıma karşıt, gerçek şuur sahibi milyonlarca müslümanın var olması, ümit dünyamızın yeşermesine vesile olan bir durumdur.Otorite,demokrasi,özgürlük gibi terimlerin çığırtkanlığını yaparak, üç ağaç için yüzlerce canı tehlikeye atan bir zihniyetin, 529 can için tek kelime söylememeleri ve bunun yanında destek olmaları, bir piyon görevi gördüklerinin en açık göstergesidir.Buna muhalif ,çizgisini hiç kaybetmeyen sessiz dua feryatlarının varlığı, yarınlarımız için tek umut kaynağımızdır.

Söz buraya gelmişken; duaların tek vucud halinde arşı titrettiği bir gönül birliği kurmayı arzu ediyoruz. Ötekileştirmeden; Bir c.c.olanda bir olmayı ve kardeşlik hukukunu yeniden inşa etmeyi umut ediyoruz.Falanca mezhep,filanca tarikat o cemaat bu cemiyet demeden;İnancın,kitabın, kıblenin,Peygamber s.a.v. ‘in birliğinden hareket ile, dava ve yol birliğinin tekrardan temin edilmesini talep ediyoruz.zulmün karşısında, mazlumun yanında olmanın, bir bilinç haline gelmesini diliyoruz. Ayrı düşmemiz durumunda, Mısırı,Filistini,Suriyeyi,Irakı,Somaliyi,Pakistanı vs. tekrar kazanamayacağımız gibi, son kale olan Türkiyemizi de aynı duruma düşürmüş olacağız.Binlerce bir var iken ilk ikilemde ayrı düşmek akla ve mantığa uzak bir yoldur.

Esmanın şehadeti ruhların rehavetini bir nebze dağıtmadıysa,3-4 yaşlarında bir kız çocuğunun, kafeste tutuklu olan babasına. elleri ile muz yedirmesi vicdanımızı sarsmadıysa,Henüz 6 aylık bir bebeğini ilk kez görüpte, kahrolası parmaklıklar yüzünden çocuğuna sarılamıyor olması, merhametimizi uyandırmadıysa,Dul kalacak kadınların feryatları,yetim çocukların çığlıkları ve 529 mücahidin, şehadet haberi karşısında tebessüm etmeleri, imanımızı uyandırmıyorsa, 

Mustafa Ergün