Siyasette sözün zahirini aşan yani arka planına vâkıf olabilmek için siyasilerin sözlerine bakacak olur isek; sözün bağlamına ve arka planda, yani perde arkasında bazılarının endişe ve peşin itirazlarını izale için tereddüte mahal vermeden geleceğin nasıl olacağı konusunda bir yol haritası çizmeye çalışacağım.
Özellikle ve öncelikle, siyaseti “tarafgirlik” olarak algılayan, her toplumda var olan, insan faydasına değil de, kendi makamlarında siyasi senaryolar yaparak, resmen figüranlık meslek edinmiş siyasiler zamanımızda artış göstermiş durumda.
Kurtuluşu siyasette değil, kurtuluşu dinde aramamız gerektiğinin altını çizerek ifade etmek gerekir ise “Dini siyasete değil, siyaseti dinimize bütünleşmiş etmek gerekir.” Aksi halde kaybeden taraf “Ümmet” olacaktır. Şunu da ifade etmek gerekir ise; Dünya’nın hiçbir yerinde seçimlerin son bir iki ayında halkın arasına girip “Kutsal Dinimizi” siyasete bulaştıran başka bir Kâhta (siyasetçi) yoktur.
Siyasetçi değil, Siyasetçilik yapanlara Kâhta’nın da elbet bir cevabı olacaktır.
Toplum olarak, taraflarımıza yapılan ziyaretlerde, Önce; “kim, kime, ne zaman, ne makamda ve ne niçin” geldiğini irdelememiz gerekiyor. “Seçmen” biz isek, buna herkesin hür iradesi ile karar vermesi gerekiyor.
İnsaf yerine inat, merhamet yerine intikam ikame edilir ise, toplum olarak yok olmaya mahkûmuzdur.
İbrahim Yusuf TURANLI dışındaki diğer siyasilere baktığımızda, gördüğümüz tablo resmen bitmişliğimizin resmidir.
“Bir şeytan onların fikrine yardım etse, utanmadan bir de rahmet okutacaklar”
İşte bundan dolayıdır ki, Siyaset anlayışı ve ortamından ALLAH’A sığınıyorum.
Kısaca özetlersek, şöyle bir tabloyla karşılaşırız:
Rantları için toplumu kandıranlar, fakir fukaranın ekmeğini çalanlar.
Diğer taraftan durmadan, yılmadan, yorulmadan Ümmet için, Kâhta için gece gündüz çalışan bir aday var.
Siyaseti dine muhalif bir kesimin eline vermeyecek yığınla bir gençlik geliyor ki, maşallah diyorum.
Siyasete talip olmak ile siyasetten talebe çıkarmak arasındaki fark kadar önde olan, Her zaman Kâhta için çalışan bir Belediye Başkanını kim istemez ki?
Buradan tüm Kahtalı hemşerilerime seslenirken diyeceğim şudur ki; Siyaset böyle bir ortamda şeytanın tuzağına dönüşerek menfaat, garaz, intikam, kizb (nifak), tahrip, kuvvet, müzaheme üzerinde dönen bir oyun olmuş, bu oyunlara lütfen gelmeyiniz.
2014-2019 yılları arasında millet olarak çok büyük sancılar çektik.
İhlas, Hak, Hakikat ve Adalet için çalışan Adayınız İbrahim Yusuf TURANLI’nın yanında olunuz.
Tüm Kâhtalı Hemşerilerimi en kalbi duygularımla selamlıyor, sizleri ALLAH’A emanet ediyorum.
Derviş OZANSOY
